Sonuç Bildirgesi

“15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNİN İSLAM COĞRAFYASINDA YANSIMALARI”

24-26 Ağustos 2016 / Kütahya

 

-SONUÇ BİLDİRGESİ-

 

Kütahya Valiliğinin himayesinde, Dumlupınar Üniversitesi ev sahipliğinde, Kütahya Belediyesi, Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası, Tavşanlı Ticaret ve Sanayi Odası, Gediz Ticaret ve Sanayi Odası, Simav Ticaret ve Sanayi Odası, Kütahya Ticaret Borsası, NG Kütahya ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nin destek ve katkılarıyla 24-26 Ağustos 2016 tarihleri arasında "15 Temmuz Darbe Girişiminin İslam Coğrafyasında Yansımaları" konulu uluslararası bir konferans düzenlendi. 3 gün boyunca 14 oturum, kapalı yuvarlak masa toplantıları ve bir değerlendirme oturumunda tüm katılımcılar, karşılıklı olarak bilgi ve birikimlerini paylaştılar.

33 ülkeden 52 katılımcının iştirakiyle gerçekleştirilen bu Uluslararası konferans sonucunda elde edilen ortak kanaati yansıtan sonuç bildirgesi şu şekildedir:

Tespitler

  1. 21. yüzyılın başından itibaren İslam ülkeleri üzerinde oynanan, çoğu dış mihraklı, yıkıcı tüm girişimlerin bundan böyle başarısız kılınmasında 15 Temmuz darbe kalkışmasının önlenme biçiminin bir rol model olarak algılandığı,
  2. 15 Temmuz sonrasında oluşan ortamın, sadece Türkiye için değil tüm İslam Ülkelerinin birlik, beraberlik ve geleceği için önemli olduğu ve bu yüzden korunması gerektiği,
  3. 15 Temmuz gecesi yaşanan hain darbe girişimine karşı sadece tüm Türkiye’nin değil, konferans katılımcılarının ifadelerinden açık ve net bir şekilde anlaşıldığı üzere, kendi ülkelerinde de sabaha kadar tepki gösterdikleri ve ülkemiz insanıyla bütünleşmek adına darbecilerin hezimete uğradıklarını öğrendikleri anda büyük bir sevinç duydukları,
  4. Batı medyası ve yurtdışındaki FETÖ Yapılanmasının 15 Temmuz darbe kalkışmasıyla ilişkilerinin olmadığı yönündeki yayın ve propagandalarıyla İslam Dünyasını ikna edemediği,
  5. Tüm İslam ülkeleri ve Müslüman azınlıkların yaşadıkları coğrafyalarda son yirmi yılda farklı alanlarda faal olan bu yapının Terör Yapılanmasının gerçek yüzünün 15 Temmuz darbe kalkışmasıyla net olarak anlaşıldığı,
  6. Darbe girişimine kadar Türkiye’nin son on beş yılda uluslararası toplumda kazandığı itibarını sadece kendi menfaatleri için kullanan FETÖ Yapılanmasının, bundan böyle dünya Müslümanları tarafından hiçbir şekilde dikkate alınmayacağı,   
  7. İyi niyetlere sığınıp din adına hizmet etmeyi dayanak alarak ülkemiz insanlarının imkânlarıyla eğitim, ekonomi, kültür, sağlık gibi pek çok alanda faaliyet gösterdikleri tüm ülkelerdeki devlet adamları, iş dünyası, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları üzerinde kurdukları nüfuzun tamamen bir aldatmaca olduğu, 
  8. FETÖ Yapılanmasının, aslında küresel güç odaklarının gizli amaçlarına hizmet ettiği gerçeği, 15 Temmuz’la birlikte tam anlamıyla ortaya çıkmıştır. Bu gerçeğin tüm açıklığıyla İslam ülkelerinde de kesin bir şekilde kabul edildiği ve bunun konferans, yazılı ve görsel medya üzerinden her kesime ulaştırılmasının gerekliliği,
  9. 15 Temmuz darbe kalkışması, darbecilerin beklentilerinin aksine Türkiye’de her kesimden insanı birbirine kenetlemiş olduğu açıkça tüm dünyaya ilan edildiği,

açık ve net bir şekilde vurgulanmıştır.

 

Teklifler

  1. Bu kalkışmanın ardından, küresel güçlerin menfaat şebekesine dönüşen ve ihanet, yolsuzluk, hak ihlalleri gibi FETÖ yapılanmasının tüm menfi izlerinin, Türkiye’de olduğu gibi İslam ülkelerinde de silinmesi,
  2. Türkiye ile İslam ülkeleri arasında, aracılara fırsat vermeksizin doğrudan dostane ilişkilerin tesisi ve bunun kurumsallaştırılması,
  3. Darbe kalkışmasının ilk saatlerinden itibaren bu sürecin dünya kamuoyundaki yansımalarının sağlıklı bir şekilde ve ivedilikle tespit edilip tüm İslam Ülkelerine görsel ve yazılı olarak aktarılması
  4. 15 Temmuz darbe kalkışması sürecinde yaşananları İslam Ülkelerine ve dünya kamuoyuna gereği gibi anlatacak bir heyetin acilen kurulması,
  5. İslam Ülkelerinde yıkıcı ve bölücü benzeri şer odaklarının tüm faaliyetlerinin dikkatle takip edilip proaktif bir siyasetin izlenmesi,
  6. 15 Temmuz sürecinin Müslüman azınlıkların yaşadıkları ülkelerin kamuoyuna doğru bir şekilde anlatılabilmesi için Doğu Türkistan, Ahıska, Filistin, Somali, Orta Afrika ve Suriye gibi Müslüman diasporalarının da dinamiklerinden istifade edilmesi,
  7. Dünyanın muhtelif yerlerinde yıllardır FETÖ yapılanmasına karşı mücadelesini azim ve sebatla sürdüren entelektüel ve diğer etkili kimselerin de görüş ve tecrübelerinden istifade edilmesi, 
  8. 15 Temmuz ruhunu ayakta tutmak amacıyla mazlum halkların demokrasi ve insan haklarını konu edinen sempozyum, kongre, sergi vb. programların, özellikle bu kalkışmanın yıl dönümlerinde, Türkiye ve farklı ülkelerde gelenekselleştirilmesi,
  9. Maarif Vakfı’nın bir an evvel faaliyete geçirilerek MEB, Diyanet İşleri Başkanlığı, YÖK, TİKA, YTB ve Yunus Emre Enstitüsü gibi kamu kurumlarıyla işbirliği halinde Türkiye adına yurt dışında yapılan ve planlanma aşamasındaki söz konusu vakfın tüm eğitim faaliyetlerini üstlenmesi,
  10. 15 Temmuz birlik ve beraberlik ruhunu bozacak açık ve gizli her türlü girişimin önlenmesi,
  11. 15 Temmuz sürecinin diplomatik yollarla anlatılmasının yetersizliği dikkate alınarak akademik alandan iş dünyasına, siyasetten sanat dünyasına kadar çok çeşitli etkileşim ağının kurularak faaliyete geçirilmesi,
  12. İslam ülkeleri arasında birbirleriyle iletişim kurma noktasında acele edilmesi, bu amaç için gerekli dilleri Türkçeyle birlikte konuşup yazabilen uzman ve yetkin kimselerin tespit edilerek yapılacak faaliyetlerin kurumsal bir hüviyete dönüştürülmesi,

teklif edilmekte olup tüm kamuoyuna saygıyla duyurulur.

 

Tertip Heyeti Adına

Prof. Dr. Remzi GÖREN

 

 

Son Güncelleme Tarihi: 14 Temmuz 2017, Cuma