DOMANİÇ‘TEN DÜNYA’YA YAYILAN BARIŞ OSMANLI KÜLTÜR VE MEDENİYETİ ULUSLARARASI SEMPOZYUMU
Tavşanlı Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulumuz ve Türk-Arap Ekonomi ve Stratejik İşbirliği Derneği (TASCA) tarafından 17 farklı ülkeden konuşmacının katıldığı “Domaniç’ten Dünyaya Yayılan Barış Uluslararası Osmanlı Kültür ve Medeniyeti Sempozyumu” düzenlendi.
Sempozyum açılışı öncesinde, sempozyuma katılan yabancı konukların ülke bayrakları ve Mehter Takımı korteji yerli ve yabancı misafirleri büyüledi.
Sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen tüm isimlere teşekkür eden Vali Şerif Yılmaz, sempozyumun kuruluşun toprağı Kütahya’da önemli bir birlikteliğe sebep olduğunu kaydetti. 'Domaniç’ten Dünyaya Yayılan Barış Uluslararası Osmanlı Kültür ve Medeniyeti Sempozyumu’ sayesinde bölgedeki eksiklerin muhasebe edilmesi imkanına kavuşulduğunu belirten Vali Şerif Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Üniversitemizle beraber aslında güzel bir organizasyona ev sahipliği yapıyoruz. 3 günlük sempozyum inşallah yine o çınarın doğduğu topraklarda, o çınarın gölgesinde yeni çınarların doğmasına vesile olur. Üniversitemizi tebrik ederim. Kuruluştan itibaren o çınarın köklerini saldığı ve gölgesinin hüküm sürdüğü tüm bölgedeki insanlarımızın bugün burada tekrar bir araya gelmesine vesile oldu. İnşallah bu birliktelikler bundan sonra da devam eder.
Görev yaptığım süre içerisinde Dumlupınar Üniversitemizde bu kültürün gerektirdiği, kültürümüzün bu topraklarda temelini atan kişilerle ilgili 4-5 sempozyum yapıldı. Dumlupınar Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne kurucu dekan olarak atanan ve Bursa Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ndeki görevine geri dönen Öğretim üyesi Prof. Dr. Bilal Kemikli hocamı da gıyabında teşekkürle anmak istiyorum. Gönül mimarlarımızın tekrar anılmasına, gün yüzüne çıkarılmasına vesile oldu. Bunlar Sunullah Gaybidir, Ergun Çelebi’dir, Ahteri’dir, Abdullah-i İlahi’dir, Gedizli Mehmet Efendi’dir ve niceleri.
Bu sempozyumun yapılmasının çok ayrı bir önemi var. 700 yıllık o barış ikliminden sonra bizim dışımızda, irademiz dışında oluşturulan suni sınırların maalesef bugün ne kadar gerçeğe aykırı olduğu tüm dünya kamuoyu görmekte. Ve bugün o gönül coğrafyası dediğimiz, o çınarın köklerinin gittiği, gölgesinin hüküm sürdüğü o bölgelerde o kültür ve medeniyetin ayrılmasından sonra oluşturulan farklı kültürlerin bu insanlara ne kadar faydalı, ne kadar zararlı olup olmadığını bugün tüm dünya görmekte. Maalesef bugün tüm o bölgelerimizde, kendi sınırlarımız dahil olmak üzere oluşturulmaya çalışılan kaos bu kültürden ne kadar uzaklaştığımızı açık bir şekilde ortaya koymakta. Belki bu sempozyum sayesinde bugün içinde yaşadığımız, bu bölgelerde yaşanan eksiklerimizi tekrar muhasebe etme imkanı olur. Bugün gidemediğimiz, ulaşamadığımız o bölgelerimizin belki bizleri bir araya getirmesine vesile olur” diye konuştu.
Rektörümüz Prof. Dr. Remzi Gören konuşmasında şunları söyledi: “Ülkemizin birliği, dirliği ve huzuru için istiklal ve istikbal mücadelesi veren siyasi liderlerimizin, dini ve milli önderlerimizin, şehitlerimizin manevi huzurlarında; gözden uzak, ama gönlü bizimle olduğundan emin olduğum ortak kaderi paylaşan Ümmet-i Muhammed’in siz değerli ilim, fikir ve bilim insanlarının şahsi huzurlarında saygıyla eğiliyorum.
Allah’a hamd olsun ki; Süleyman Şah gibi, Orhan Gazi gibi, Osman Gazi gibi, Murad Hüdavendigar gibi, Fatih, Kanuni, Abdülhamit gibi ümmetin hadimi şahsiyetlerin torunlarıyız. Allah hiçbir millete böyle nezih bir geçmiş, biz torunlara böyle mükemmel bir miras bırakmamıştır.
Değerli misafirler; ben bu sempozyumun çok önemli çıktıları olacağına, burada oluşacak manevi atmosferin, tahmin dahi edemediğimiz, öngöremediğimiz büyük etkilere yol açacağına, en azından yeni bir Osmanlı ruhunun oluşmasına neden olacağına yürekten inanıyorum.
Bugünlerde sadece Türkiye olarak değil, aslında ümmet olarak verdiğimiz istiklal ve istikbal mücadelesinde, bu varoluş mücadelesinde, kutsal mücadelede yalnız bırakmadığınız için hepinize teşekkür ederim.
Tavşanlı Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Müdürümüz Yrd. Doç. Dr. Bülent Cırık konuşmasında şunları söyledi: Domaniç’ten dünyaya yayılan barış diyoruz. 17 farklı ülkeden, Osmanlı coğrafyasından katılımcılarımız var. Akademisyenler, Suudi Arabistan Eğitim Bakanı Müsteşarı, Mali’den gelen milletvekili var. Burada Osmanlı barışı nasıl tesis etmiş? Nasıl bu kadar farklı milletten insanı, dinden insanı, mezhepten insanı bir arada tutmuş, bunları tartışacağız. Belki de içinde bulunduğumuz zaman ve mekanda üzerinde düşünmemiz gereken en önemli konuların başında geliyor. Bunun için böyle bir sempozyum düzenliyoruz. Ayrıca şunu da eklemek isterim. Uluslararası hakemli dergi çalışmamız var. Siz değerli katılımcıların değerli çalışmalarını bu dergimizde görmek isteriz. Bütün katılımcılarımıza teşekkür ediyoruz.”
Türk-Arap Ekonomi ve Stratejik İşbirliği Derneği Başkanı Dr. Muhammed Al-Adil şunları söyledi: “Osmanlı sadece Türklerin değil bizim de devletimizdir. Yüzyıllardır beraber yaşadık, el eleydik. Bizi batılılar parçaladı. Bize bölecek fikirleri yerleştirdiler. Biz tek yumruk olmalı, bu sıkıntıları gidermeliyiz. Osmanlı tarihini biz yazamadık, İngilizlerin belgelerinden okuduk. Osmanlı sadece Türk İmparatorluğu değil, Evrensel İmparatorluk’tur. Çanakkale şehitliğinden her yerden gelen Müslüman şehitler var.
Ayağımız yere basmalı ve öğrencilerimizi kültürle bütünleştirmeliyiz. Üniversiteler iş birliği yapmalıdır. Çünkü birlikten güç doğar. Kendimize dönmeliyiz. Osmanlı dünyanın yarısından fazlasına hükmetmiştir. Bunu nasıl başarmış? Yeniden Osmanlının diriltilmesi için çalışmalıyız. Biz Osmanlıdan esinlenmek istiyorsak o sancak altında barış içinde yaşayarak bilgi edinmek istiyoruz. Tarihini bilmeyen geleceğini bilemez. Sadece siyasetle devletler kurtarılamaz, geçmişimizi sahiplenmeliyiz. Doğrudan doğruya birbirimizi anlamalıyız ve birbirimizi tanımalıyız.
Ayrıca 21 Kasım’da yabancı konuklar Güzel Sanatlar Fakültemizi gezerek incelemede bulundular. Türk el sanatları hakkında GSF akademisyenleri tarafından bilgilendirildiler.